Çanakkale Zaferi

Çanakkale Zaferi

 

Çanakkale Zaferi

Çanakkale Savaşı, I. Dünya Savaşı'nda Osmanlı'yı saf dışı bırakmak için imparatorluğun başkenti İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele almak isteyen İtilaf Devletleriyle giriştiğimiz kara ve deniz savaşlarıdır. Gelibolu Yarımadası'nda 1915 ve 1916 yıllarında gerçekleşen bu savaşlarda tüm taraflar ağır kayıplar vermiştir.

Britanya ve Fransa kuvvetleri, Birleşik Donanma'nın 18 Mart 1915'de büyük zarar görerek geri püskürtüldüğü deniz harekâtından sonra bu kez 25 Nisan 1915 günü beş bölgeden Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde karaya çıkmaya çalışmış ancak bunda da başarılı olamamıştır. Osmanlı kuvvetlerinin zaman zaman giriştikleri karşı taarruzları ve amansız savunmaları sayesinde Kurmay Albay Mustafa Kemal'in öncülüğündeki Birinci ve İkinci Anafartalar Muharebeleri de lehimize gelişmiş ve kahraman Türk askeri tüm dünyaya Çanakkale'nin geçilmeyeceğini canı pahasına göstermiştir. Düşmanın Arıburnu’ndan karaya çıkarak Conkbayırı’na ilerlediği o en umutsuz anda Mustafa Kemal Paşa askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir!” emrini verir.  Komutanın bu sözünden sonra, Anadolu'nun dört yanından gelen Mehmetçik ateş çemberine gözünü kırpmadan atlar; aralarında on beş yaşında olanlar, ihtiyarlar, kadınlar vardır.

Çanakkale Zaferi'ni  anımsamak, şehitleri anmak, çocuklarımıza anlatmak aynı zamanda; Seyit Onbaşı'yı,   Teğmen Naci’yi, nice on beşlileri, Dumlupınar'ı İnönü’yü, Sakarya’yı, Kocatepe’yi, "hürriyet", "millet" kavramlarını öğrendiğimiz Namık Kemal’i, Tevfik Fikret’i, Nazım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı’nı, gazilerimizi, belki de yeryüzündeki en duygu derinlikli "Çanakkale Şehitlerine" şiirini yazan  Mehmet Akif Ersoy'u, Mustafa Kemal Atatürk’ün Bursa Nutku ’nu, Gençliğe Hitabesini anlamak demektir...

Hakkında destanlar düzdüğümüz, ağıtlar, türküler yaktığımız Çanakkale; dünden yarına uzanan kimliğimizin sarsılmaz nişanıdır.

 

"Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,

Şarkın en sevgili Sultanı Salahaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...

Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;

Sen ki asara gömülsen, taşacaksın... Heyhat!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber

Sana aguşunu açmış duruyor Peygamber..."

Mehmet Âkif Ersoy (1873- 1936)

Safahat 6. kitap (Asım) sahife:425, 22.baskı

 

Çanakkale temalı ürünlerimizi keşfetmek için tıklayın!

 

Etiketler: Çanakkale Zaferi
Ağustos 22, 2022
Listeye dön
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR